google.com, pub-3163838852151076, DIRECT, f08c47fec0942fa0
top of page

KAZIM KOD HAMİLİ YILDIRIM

Yazarın fotoğrafı: YitikYitik

Yazmayayım diyorum da duramıyorum. Bugün medya sayesinde Türkiye İmralı’da açıklamanın yapıldığı gün terörist başının masasında muzaffer komutan edasıyla poz veren ve 2015 s/açılım sürecinden beri adada bulunan takım elbiseli teröristleri konuşuyor. Onlar ilk kadrolardandı; Hamili YILDIRIM, Veysi AKTAŞ ve Ömer Hayri KONAR.

Üçünün hikayesi de birbirinden kanlı ancak birinin hikayesi diğerlerinden çok başka; Kazım (K) Hami YILDIRIM.


Hamili YILDIRIM aslında bir öğretmen ve Öcalan ile tanışıklığı 1974 yılına kadar dayanıyor. 1977’de Tunceli Öğretmen Okulu’nda öğrenciyken sevgilisi Ayten ile birlikte o zamanki adıyla UKO’ya yani “Kürdistan Devrimcileri’’ne katılıyor. Elbette liderleri Öcalan.


27 Kasım 1978’de Lice’nin Fis köyünde kurulan PKK’nin 120 kişilik kurucu kadrosunda Hamili ve sevgilisi Ayten’de var. İlerleyen süreçte örgüt kararıyla evlendiriliyorlar.


O dönemde örgütün Elazığ örgütlenmesinde Dersimliler hakim. Hamili ve Ayten YILDIRIM, 1979’da bir ihbar neticesinde Sakine CANSIZ ile birlikte yakalanıyorlar. Hani şu Paris’te Kürt Kültür evinde Ömer Uysal tarafından öldürülen Sara kod Sakine Cansız.


Önce Elazığ, ardından Diyarbakır Cezaevine gönderiliyorlar. Ayten YILDIRIM üç ay sonra bırakılıyor ve soluğu Beka vadisinde alıyor. Seksenlerin ortasında kampta ajan olarak suçlanarak tutuklanıyor ve bir yolunu bulup Beka’dan kaçarak Filistinli örgütlerin kamplarına sığınıyor. Ancak örgüt tarafından sığındığı yerden alınıyor ve delirdiği söylenerek infaz ediliyor.


Tüm bunlar yaşanırken Hamili YILDIRIM cezaevinde ve örgütün sorumlularından biri. Ayten’in ölüm haberini ziyaretine gelen bir yakınından öğreniyor. Hamili YILDIRIM nihayet 1992’de tahliye olunca eşinin akıbetini öğrenmek için Bekaa’ya gidiyor.


Öcalan’ın bu dönümde Bekaa Kampında yaşanan iç infazlardan kamp komutanını sorumlu tuttuğunu “tasfiyeciliğin tasfiyesi, köylü refleksleri” diyerek onu infaz ettirdiğini öğreniyor. Bu onun örgüte bakış açısında yeni pencereler açsa da Öcalan’a olan inancını pekiştiriyor.


Öcalan tarafından sözde Dersim Eyalet Komutanlığı görevine getiriliyor. Dersim bölgesinde emrindeki 400 PKK’lı ile 200’den fazla eylem gerçekleştiriyor.

1999 yılında Öcalan’ın “SİLAH BIRAKIN” çağrısına kulak asmıyor ve emrindeki 400 PKK’li ile birlikte direniyor. Bir süre devam eden bu itaatsizlik ve iç isyandan sonra yakalanarak Suriye’de sorguya çekiliyor. Sorgucularına “İsyan eden içimdeki Öcalan” diyor.


Sayıları gittikçe azalan ve ilk kurucu kuşaktan olan Hamili YILDIRIM’ı Öcalan bir kez daha affediyor.

2002’de Öcalan’ın talimatıyla PKK kendini fesh ederek adını KADEK olarak değiştirdiğini duyuruyor. Öcalan Hami YILDIRIM’ı bu kez KADEK’in Rusya temsilcisi olarak görevlendiriyor.


2004 yılında toplanan kongrede Osman Öcalan ve Nizamettin TAŞ’ın başını çektiği grup ateşkes kararının sürmesini savunurken, kongreden ateşkesin bozulması kararı çıkınca Taş ve Osman ÖCALAN ile birlikte hareket eden yaklaşık 1500 militan Kandil’i terk ediyor.


Aynı sene Öcalan’ın talimatıyla Hamili YILDIRIM Kandil’e çağırılıyor ve Karayılan’ın yardımcılığına getiriliyor. Akabinde Hatay ve Akdeniz sorumlusu yapılarak Amanoslara gönderiliyor. Ancak 2004 yılında beraberindeki 14 militanla birlikte Suriye'den Türkiye'ye geçerlerken Suriye Muhaberatı tarafından yakalanarak Türkiye'ye teslim ediliyor. Daha sonra cezaevinden yazdığı mektuplarda sınırdan geçtiği yerin muhaberata Karayılan tarafından ihbar edildiğini söylüyor.


Yakalandıktan kısa bir süre sonra çıkarıldığı mahkemede savunmasını kendi yapıyor avukat istemiyor. Yaklaşık üç saat boyunca Tunceli'de kendi komutasında gerçekleşen 200'den fazla eylemi anlatıyor.


2015 senesinde s/açılım sürecinde bizzat Öcalan'ın talebiyle İmralı'yı naklediliyor.


Bunun da ilginç bir hikayesi var. Zira 15 Mart'ta adaya gönderilen mahkumlar arasında Hamili Yıldırım yok. Ancak bir hafta sonra adaya gönderilen beş mahkumdan bir olan Mehmet Sait Yıldırım bir hafta sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle Bolu cezaevine gönderilerek yerine Hamili Yıldırım İmralı'ya getiriliyor.


Şu fotoğrafa bakınca insan düşünmeden edemiyor; Öcalan acaba yakalanmasaydı Kandil'de örgütünü bu konforda yönetebilir miydi yahut 76 yaşını görebilir miydi?

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page